82ekran için yazan: Polat Öziş
Özel televizyonların hayatımıza iyiden iyiye dâhil olmaya başladığı 90’lı yılların ortasından itibaren dizilerle olan yakın ilişkimiz de aynı ölçüde arttı. Başta Latin Amerika dolaylarından gelen pembe dizilere eşlik ettik, sonra kendi dramalarımıza hayran gözlerle şahitlik ettik. Ancak bu süre zarfı içinde sit-com olarak adlandırılan durum komedilerine de sırt çevirmedik. 2000’lerle birlikte televizyonun dinamosu haline gelen sit-comlar, her ne kadar benzer bir şablonla ortaya çıksa da kendi özgün hikayeleri sayesinde fazlasıyla güldürmeyi başarmıştır. Ancak ne yazık ki, ülkenin geçirdiği evrimden nasibini alan televizyon da son yıllarda komediye sırt çevirmiş durumda. Şimdilerde ekranlarda yer alan ve saf komedi olarak adlandırabileceğimiz dizi sayısı ne yazık ki bir elin parmağını bile geçmiyor.
Peki, şimdinin hesaplaşmasını bir kenara bırakalım ve geçmişe doğru bir yolculuğa çıkalım. Sahi, kendine has dekorları ile ekranda arz-ı endam eden en iyi sit-comlarımız neler merak ediyor musunuz? O halde gelin, Burhan Altıntop’tan İhsan Yıldırım’a; Nurettin Şenyuva’dan, Feridun Bitir’e kadar uzanan geniş portfolyosuyla televizyonda izlediğimiz gelmiş geçmiş en iyi komedi dizileri neler sorusuna hep birlikte cevap arayalım.
Televizyon ekranlarında boy göstermiş, değeri bilinmeyen komediler listesine adını ilk sıralardan yazdıracak işlerin başında Şen Yuva gelir. Altan Erkekli, Levent Üzümcü, Ceyda Düvenci, Alper Kul, İrem Sak ve Okan Çabalar gibi isimlerin başrolü paylaştığı dizi, özellikle ATV’de yayınlanan ilk 13 bölümüyle harikulade bir mizahı da huzurlarımıza getirir. Alper Kul’un hayat verdiği Nurettin Şenyuva’yı unutulmazlar arasına yerleştiren ve karakteri adeta yerli “Barney Stinson” halet-i ruhiyesinde sunan dizi, bu yönüyle bile takdiri ziyadesiyle hak eder.
Rating kurbanı olan ve amiyane tabirle tadı damakta bırakarak izleyicisine veda eden Üsküdar’a Giderken, Selçuk Aydemir imzası taşıyan bir dizi. Stilize duruşu ve yaratıcı mizahıyla dikkat çeken yapım, başarılı sit-com denemelerinden biri olarak da hafızlarda yer ediyor. Özellikle Murat Cemcir’in hayat verdiği Oğuz karakterinin sivri çıkışları ile hatırlanan yapım, aynı zamanda Selçuk Aydemir’in gölgede kalmış en değerli işlerinden.
Birol Güven imzası taşıyan ve dönemin en önemli komedilerinden olan Ayrılsak da Beraberiz, aynı zamanda televizyon ekranlarında gördüğümüz en iyi sit-comlardan biri. Ayrılmalarına rağmen aynı evi paylaşmak zorunda olan Berna ile Teoman’ın hikayesinin anlatıldığı dizi, özellikle Necmi Yapıcı’nın hayat verdiği Feridun Bitir karakterinin nevi şahsına münhasır tavırlarıyla hafızlara kazınmıştır. Yayınlandığı yılların absürt mizah anlayışını olanca eğlencesiyle yansıtan, buna ek olarak Birol Güven’in henüz tükenmemiş kalemini de izleyicisine sunan, uyumu ve ele avuca sığmaz neşesi ile arz-ı endam eden Ayrılsak Da Beraberiz, kendine has bir çatışmadan beslenen başarılı sit-com örneklerimizden.
90’lı yılların en önemli sit-comlarından biri olarak lanse edebileceğimiz Baskül Ailesi, baba dışında tüm fertlerinin obezite sınırlarında dolaştığı bir aileyi merkezine alır. O yıllar için fazla tanınmayan Şafak Sezer ve Şoray Uzun’un yan rollerde yer aldığı ve dizinin tüm komedi yükünü sırtladığı dizi, uzun ömürlü olmasa dahi, yaratıcı ve çene kaslarına jimnastik yaptıran mizahı ile televizyon kurtlarının zihninde yer etmeyi başarmıştır.
Mademki konu nitelikli sit-comlardan açıldı, ekranların en cesur ve eğlenceli dizilerinden Gülşen Abi’yi anmadan geçmek olmaz. Haluk Bilginer ile yeni yeni tanışan Türkiye’nin, başarılı oyuncunun harikulade yeteneğine eşlik ettiği dizi, yalnızca dönemin değil, televizyon tarihinin de en iyi komedilerinden. 1994 yılında izleyicisi ile buluşan ve Güzin Ablalığa soyunan Abidin’in hikayesini aktaran dizi, eğlenceli diyalogları ve kendine has taşlamalarıyla hali hazırda dahi hafızlardaki güncelliğini korumaktadır.
“Ruhuna sağlık, Ruhsar’cığım ölmemiş” jeneriği ile izleyicisini selamlayan ve ölümsüz bir aşkın en eğlenceli anlatısını huzurlarımıza getiren dizi, göbek çatlatan mizahı ve dinamik yapısıyla ekranların gördüğü en müthiş eğlencelerden biri. Hande Ataizi ve Cem Davran’ın başrolleri paylaştığı Ruhsar, ele avuca sığmaz mizahının yanı sıra, Ruşen Amca’nın oğlu Sedat‘a verdiği paye ve literatüre kazandırdığı kanka ile ruhospu gibi kelimelerle de hafızlardaki güncelliğini korumaktadır.
Hadi itiraf edelim. Bir maymunu başrole yerleştiren ve akıllara düştüğü her an tebessüm etmemize vesile olan Çarli, ekranların gördüğü en çılgın dizi! Talat Sanal’ın Amerika’daki amcası Albert’ın mirası olarak Sanal Ailesi’ne katılan Çarli’nin ele avuca sığmaz hikâyesini izleyicisine aktaran dizi, bu dakikadan itibaren ise anbean kahkaha attırmayı ihmal etmez. Özellikle 90’ların saçmalıklar komedisini en iyi şekilde yansıtmasıyla fark yaratan ve absürtlüğü tüm bünyelere aşılayan Çarli, hali hazırda dahi hafızlardaki güncelliğini koruyan, çoktan efsane statüsüne erişmiş bir komedi. Özellikle Star TV’de yayınlanan ilk versiyonu ile unutulmazlar arasına giren dizi, yerli malı sit-comlarımız içinde de hatırı sayılır bir yere sahiptir.
Hem ilk hem de sapına kadar bizden! Ülkede yapılmış en iyi sit-comları sayarken, Nuri Kantar gibi nevi şahsına münhasır bir kişiliği huzurlarımıza getiren Kaynanalar’ı saymadan geçmek, televizyon tarihimizi hiçe saymak demek olur! Ekranlarda boy gösteren ilk yerli sit-com olan ve özgün hikayesiyle anbean kahkahayı beraberinde getiren yapım, ilk olarak 1974 yılında TRT’de yayınlanmış ve aralıklarla 2004 yılına kadar da devam etmeyi başarmıştır. Köyden kente göç eden ve metropole uyum sağlamaya çalışan geleneksel bir Türk ailesini merkezine alan yapım, içimizden çıkan ve ayakları yere sağlam basan en başarılı sit-com örneklerinden.
Şöyle arkamıza yaslanıp, en iyi uyarlama dizilerimizi sayacak olsak, birçoklarının zirveye yazacağı yapım şüphesiz ki Tatlı Hayat olacaktır. The Jeffersons isimli diziden uyarlanan ancak, orijinalinin gölgesinde kalmayan, aksine kendi yarattığı dünyayı özgünleştirmeyi başaran Tatlı Hayat, başta Haluk Bilginer’in hayat verdiği İhsan Yıldırım ve onun ele avuca sığmaz uçarılığıyla hafızlara kazınan bir dizi. Türkan Şoray, Neco, Çolpan İlhan gibi usta oyuncuları buluşturan, bununla da yetinmeyerek sit-com nedir, nasıl olmalıdır sorusunun cevabını anbean izleyicisine sunan dizi, vadettiği kahkaha dozajıyla da unutulmazlar arasına adını çoktan yazdırmıştır.
Ülke sınırları içerisinden üretilmiş en özel yapımlardan biri olan Avrupa Yakası, Gülse Birsel’in zeka dolu mizahını izleyicisine aktarırken, komedi dalında ihtisas yapmış oyuncularıyla da adeta bir resitale dönüşmeyi ihmal etmiyor. Her dakikasıyla kahkaha vadeden ve bunu olabilecek en nitelikli şekilde icra eden dizi, izleyicisine armağan ettiği unutulmaz karakterle de zihinlere kazınmıştır. 6 sezon süren ve televizyon tarihinin açık ara en iyi sit-comu olmayı başaran Avrupa Yakası, zaman ve mekanın üzerindeki mizahı ile şimdilerde dahi muhtelif yerlerde kahkaha attırmaya devam ediyor. Biri, onları durdursun canım!