yukari cik
X

Pera’da Sinemaya Erken Adımlar – 38. İstanbul Film Festivali Ulusal Kısa Film Yarışması Filmleri

Pera’da Sinemaya Erken Adımlar – 38. İstanbul Film Festivali Ulusal Kısa Film Yarışması Filmleri

82ekran için yazan: Ahmet Toğaç

Birçoğunun 80’li yılların ortalarında hatta bazı isimlerin 90’lı yıllarda doğmuş olduğu göz önüne alındığında, muhtemelen her sene olduğu gibi bu sene de, İstanbul Film Festivali’nin Ulusal Kısa Film Yarışması’ndaki yönetmenlerin sinemaya attıkları erken adımları seyredeceğimizi söyleyebiliriz. Festival kapsamında yalnızca 14 Nisan Pazar günü Pera Müzesi Oditoryumu’nda izleyebileceğiniz bu filmler iki seans halinde gösterilecek. Kısa filmlerin festivaller dışında gösterim şansının kısıtlılığı düşünüldüğünde İstanbul Film Festivali’nde aynı saatteki diğer gösterimler yerine bu filmleri tercih etmek altın değerinde bir bilet almanızla eş değer tutulabilir. Bu seçki açıklandıktan yalnızca birkaç gün sonra Hisar Kısa Film Seçkisi de 2019 yılının seçkisini açıklamıştı. İstanbul Film Festivali yarışmasından Murat Çetinkaya’nın Sonsuz’u, Senem Bay’ın Amca’sı ve Gökalp Gönen’in Avarya’sı, bu seçkiyi kaçıran seyircinin Hisar Kısa Film Seçkisi’nde yakalayabileceği filmler.

Akvaryum

Daha önce Dün Bugün Yarın ve Bir Cevapsız Arama gibi başarılı kısalarla festivallerde boy gösteren Anıl Kaya, Dün Bugün Yarın’ın ortak senaristi Özgür Önurme ile bu sefer yönetmenlik koltuğunu paylaşmış. Film TRN adlı bir televizyon kanalında çalışan insanlar arasındaki ilişki ve gerilimleri perdeye taşıyor.

Avarya

Gökalp Gönen daha önce yaptığı Altın Vuruş filmiyle birçok film festivaliyle birlikte hem İKSV’de hem Hisar Seçkilerinde gösterim şansı bulmuştu. Yine bir kısa animasyonla bu seçkide yer alan Gönen, en gösterişli kısa filmini ortaya koymuşa benziyor.

Giderayak

Senenin belki de en çok festival gezen filmlerinden biri olan Özgür Cem Aksoy’un ilk kısası Giderayak, kısa filmde zor bir şeyi başararak bir tür sineması yapıyor. Tek mekan bu kara komedi, günümüz Türkiye’sinin konjonktürünü yalnızca on bir dakikada olabildiğince net bir biçimde seyirciye sunuyor. İzmir Kısa Film Festivali’nde En İyi Senaryo ve Adana Film Festivali Ulusal Öğrenci Kısa Film Yarışması’nda jüri özel ödülünü alan film, bu yarışmanın da güçlü yapımlarından biri olarak öne çıkıyor.

Gümüş

Prömiyerini Saraybosna Film Festivali’nde Öğrenci Kısa Filmleri bölümünde yapan film yine bu yarışmanın en güçlü adaylarından. 6. Boğaziçi Film Festivali Kısa Film Ulusal Kısa Film Kurmaca bölümü dolayısıyla değerlendiğim[1] filmlerden biri olan Gümüş için “anlatısı içinde sinemasal referansları gizlemekten kaçınmayan” yorumunda bulunmuştum. Bu dürüstlüğü ve filmin güçlü sinema duygusunun cazibesi, onu yine perdede izleyecek olmanın heyecanı İstanbullu sinemaseverleri sarmalı.

Sonsuz

Yine Boğaziçi Kısa Film Ulusal Kısa Film Kurmaca bölümü değerlendirmesi içinde olan Sonsuz[2], Murat Çetinkaya’nın kısa film filmografisindeki en güçlü film değerlendirmesini sonuna kadar hak ediyor. Gerçek ama soyut bir mekanda, görünür ama sonsuz hiyerarşi ağını güçlü sinema estetiğiyle sunuyor. 51. SİYAD ödüllerinde Giovanni Scognamillo En İyi Fantastik Film Ödülü’ne bir kısa film olarak aday olarak kısa filmlerin öyle pek de minik olmadıklarını bir kez daha göstermiş oldu. Yarışmadaki kişisel favorilerimden biri olan filmi yeniden perdede izlemek için Pera Müzesi Oditoryumu’nda olma planları içerisindeyim.

Amca

Yarışmanın tek belgesel filmi Amca, dans tutkusu uğruna hayatındaki her şeyi kaybeden ancak tutkusunu hala sürdüren Hakan Yalçınkaya’nın hayatına odaklanıyor. Her gün yanından geçip yürüdüğümüz insanlar arasında sıradan bir yüze sahip olan ve asla fark edemeyeceğimiz bu adamın öyküsüne Senem Bay aracılığıyla tanık olacağız.

Durgun Suyun Sayhası

Yusuf Elbaşı’nın kısa filmi Hamburg Balık Pazarı ile İsmet Özel ve Cemal Süreya’nın şiirlerinden ilham alan deneysel bir yapım olarak karşımıza çıkıyor. Bir sine-şiir olarak tanıtılan bu yapım, siyah beyaz imajları, Almanca ve Türkçe şiirle karıştırarak seyirciye sunuyor. Yarışmanın kurmaca yoğunluğu arasında sinemaseverlerin ilginç deneyimler yaşayabileceği bir film olacak mı, hep birlikte Pera’da göreceğiz.

Görüşme

Vehbi Bozdağ’ın 8. Malatya Uluslararası Film Festivali Ulusal Kısa Metraj Yarışması Finalisti olan filmi Görüşme, bir muhasebeci ve patronu arasındaki ilişki üzerine kuruluyor. Kendi halinde hatta belki biraz da pısırık bir adamın patronuyla görüşmeye çalışması sırasında ortaya çıkan yarı gergin yâri komik durumlar filmin ana hatlarını oluşturuyor. Giderayak’la benzer sularda gezinen filmin iddialı olabileceğini söyleyemesek de seçki içinde daha standart bir hikaye anlatımına yaklaşan filmlerden biri olarak değerlendirilebilir.

Kuyruk

Prömiyerini bu yarışmayla yapacak olan Yiğit Hepsev’in filmi, tuhaf bir yakınlaşma hikayesini kısa bir süre içerisinde seyirciye sunuyor. İç sesiyle çatışma yaşayan çevirmen Ekrem ile çevresinden bihaber olan komşusu Şevval’i birleştiren şey bir çöp konteyneri olacaktır.

Pantolon

Cumhuriyet’in ilk yıllarında bir Anadolu köyünde kılık kıyafet kanunu sonrası yaşananlara odaklanan Tahsin Özmen’in filmi, tek bir pantolon ve şapkayı paylaşan köyün traji-komik hikayesini aktarıyor. İzmir, Malatya ve Çanakkale Truva Atı gibi festivallerde gösterildiğinde beğeni toplayan film ilk defa İstanbul’da gösterim yapacak.

Sevinç Vesaire

Görsel dokusunu İKSV’nin websitesinde yayınlanan fotoğraflarıyla bile çok net bir biçimde hissettiren Sevinç Vesaire şimdiden yarışma içinde seyircisini en hızlı biçimde hikayesinin kancasına takan yapım olabilir. Zamansız bir devlet dairesi içindeki “sözlük çalışanların” tuhaf hikayesi sinemacı baba Yavuz Turgul’un sinemacı oğlu Kurtcebe Turgul’un yönetmenliğinde yarışma içindeki yerini alıyor.

[1] https://www.82ekran.com/bogazici-film-festivali-ulusal-kisa-kurmaca-gecidi/

[2] A.g.m.