yukari cik
X

Ölümsüz Bir Samurayın Bol Kanlı Hikayesi: Blade Of The Immortal

Ölümsüz Bir Samurayın Bol Kanlı Hikayesi: Blade Of The Immortal

82ekran için yazan: Hasan Keşke

Takashi Miike için “Oldukça ilginç işler ortaya çıkartan bir yönetmen” yakıştırmasını yapmak mümkün. Yıllar önce Izo (2004) isimli filmini izleyip büyülendiğimden beri, tüm filmlerini merakla bekler, takip ederim. Blade Of The Immortal da merakla beklediğim ve beklentimi hiç de boşa çıkarmayan bir film olarak beliriyor.

Manji oldukça yetenekli bir samuraydır. Kendisini kandıran ve aptal yerine koyan amirini, aynı zamanda da korumalarını öldürür. Korumalardan birinin eşi olan Machi, bu vahşi olaya şahitlik eder ve olayın etkisi ile delirir. Olaydan sonra Manji, Machi’yi de alarak yollara düşer, kellesine ödül konar. Bir gün yüzlerce kişilik bir kelle avcısı güruhu ile karşılaşır. Grubun tamamen masum Machi’yi öldürmesinden sonra yaşanan efsanevi dövüşten ağır yaralı ama canlı olarak çıkan Manji, yaşlı bir kadının iradesi ile ölümsüz olur. Ancak bu ölümsüzlük bir lütuf mudur yoksa lanet mi?

Rin bir kız çocuğu için anormal sayılan şeyler yapan biridir. Babası bir dövüş sanatları okulunun hocasıdır. Bir gece aniden Anatsu Kagehisa ve arkadaşları tarafından babası ve tüm okul katledilir, annesi kaçırılır. İntikam yemini eden Rin yollara düşer. Bu büyük intikamı alamayacak kadar küçük olan Rin, kiralık samuray aramaya başlar. Sonuç olarak Manji ile yolları kesişir. İzole bir şekilde yaşayan Manji, Machi’ye aşırı benzeyen bu kıza yardım etmeyi başta gönülsüz de olsa nihayetinde kabul eder.

Katana seven herkese çok güzel bir haberim var. Yukarıda anlattığım hikâye filmin sadece 15 dakikasını kaplamakta. Yani neredeyse heyecan kaçırıcı unsura sahip bir şey okumadınız. Ayrıca filmin girişindeki efsanevi dövüş ile başlayan aksiyon, filmin sonuna dek devam ediyor. Dövüş sahneleri filmin içerisine oldukça iyi yedirilmiş. Video oyunlarında boss fight dediğimiz olay bu filmde ki dövüşler için yapabileceğim en güzel tanım. Yer yer yan görevlerde yok değil. Çocukluk günlerinde izlenen aksiyon filmlerinin heyecanıyla izlenebilir bir film olmuş. Şöyle sağlam bir aksiyon filmi için ne zamandır bekleyenlere müjde; Blade Of The Immortal sizin için biçilmiş kaftan!

Takashi Miike, bol kanlı ve vahşi filmler yapmayı seven bir yönetmen. Bu filmde de kanı ve vahşeti esirgemiyor. Kan görmeye dayanamayanların midesi kaldırmayabilir; uyarımızı en baştan yapmış olalım. Filmdeki mekânlar oldukça doğal. En azından bu hissiyatı yaratıyor. Nitekim olması gereken de bu. Aslen bir yol hikâyesi olmamasına karşın başarılı bir yol hikâyesi izliyormuş tadını uyandırması da filmin cazibesini yukarı çeken detaylardan. Filmin kostümleri, saç ve makyaj kullanımı abartısız ve doğal. Yani Japon standartlarına göre abartısız. Bu durum göze batmaların önüne geçiyor ve kaliteyi arttırıyor. Bahsettiğimiz bu seçim ise oldukça fantastik olan hikâyeyi fazlasıyla gerçekçi kılıyor.

Filmi izlerken dövüş sahnelerini sık sık geri saran bir izleyiciyseniz devam hatalarının göze çarpması oldukça olası; belirtmekte fayda var. Bunun dışında filme dair not kırılabilecek tek bir konu var; o da kalabalık dövüş sahnelerinde ki o malum problem: Koreografi. Bu sorununun da yer yer yakın çekimlerle üstesinden gelinmeye çalışılmış fakat yeterli olmamış. Ancak bu negatif unsurun aşırı keyif kaçırıcı olmadığını da belirtmek gerek. En nihayetinde Blade Of The Immortal başarılı bir yapım olarak öne çıkıyor ve keyifli bir seyirlik olarak hafızlara kazınıyor. Keşif filmlerini sevenlerin ve sinemada şiddet unsurlarına aşina olanların, kaçırmamasını şiddetle tavsiye ediyorum.