Bu hafta sonunu pandemi nedeniyle alınan önlemler kapsamında evde geçireceğiz. Birçoğumuz, ne yapacağını kara kara düşünürken, BluTV’den tüm düşünceleri yerle yeksan edecek bir çıkış geldi. Dijital platform, bu haftta sonuna özel kapılarını açarak tüm ziyaretçilerine ücretsiz olacağını duyurdu. Sinemaseverleri oldukça sevindiren bu hamleden sonra ise akıllarda tek bir soru oluştu, “acaba ne izlesem?”. Bu noktada 82ekran olarak imdadınıza yetiştik ve BluTV’de bu hafta sonu izleyebileceğiniz ve izledikten sonra mest olabileceğiniz filmleri sizler için derledik. 10 yerli ve 10 yabancı filmden oluşan seçkimize gelin hep birlikte göz atalım.
Pelin Esmer’in yönetmen koltuğunda oturduğu film, İzmir’e giden bir trende tanışan iki kadının özgün hikayesini ele alırken, bam teline dokunan duruşuyla da son yılların en iyi yerli filmlerinden biri olarak öne çıkıyor.
Damla Sönmez’in başrolde harikalar yarattığı ve 2018 yılında birçok festivalden ödülle dönen film, konuşma engelli Sibel’in yalnız başına gittiği ormanda başına gelen olaylar silsilesini çarpıcı anlatımıyla ele alıyor.
Can Evrenol’un yönetmenliğini üstlendiği Peri: Ağzı Olmayan Kız doğuştan birtakım problemleri olan bir grup çocuğun distopik bir evrendeki macerasını ele alıyor. Özellikle çizgiroman tadındaki anlatımıyla dikkat çeken film, sinemamızın en özgün işlerinden de biri olmaya aday.
Berlin Film Festivali’nden En İyi İlk Film ödülüyle dönen Oray (2019), Almanya’da yaşayan ve kimlik arayışındaki bir grup insana kamerasını çevirirken, dini inanışlar ve gurbetçiliğe karşı geliştirdiği söylemle fark yaratıyor.
İlhami Algör’ün aynı adlı romanından beyaz perdeye uyarlanan Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku (2014) şairane üslubu ve kadın-erkek ilişkisine getirdiği özgün bakış açısıyla fark yaratan bir film.
Yönetmenliğini İlksen Başarır’ın üstlendiği film, ülkemizde genellikle kulak arkası edilen ensest ilişkiye karşı geliştirdiği cesur söylemiyle öne çıkıyor.
Emin Alper’in üçüncü uzun metrajı olma özelliği taşıyan Kız Kardeşler (2019), sinematografisi ve sürprize açık hikayesiyle izleyicisini içine çekerken, taşrada kadın olmanın zorluğuna açtığı parantezle de fark yaratıyor.
Yarı belgesel türündeki Benim Varoş Hikayem (2017), Adana’nın arka sokaklarına kamerasını uzatırken, çarpıcı bir yaşam şeklinden çıkardığı ele avuca sığmaz mizahla ilgi çekiyor.
Albüm
Burak Çevik’in ikinci uzun metrajı Aidiyet (2019) yerli ve yabancı birçok festivalde yarışan deneysel bir film.
1) Barı açıyorum
2) Ayla’yla aramı düzeltiyorum
3) Babamı da yanıma alıyorum, olay bitmiştir.
Cem Yılmaz’ın sinemaya ilk adımı olan Her Şey Çok Güzel Olacak (1998) umudu ve tebessümü beraberinde getiren yapısıyla bu hafta sonu BluTV’de izlenmeyi bekleyen en önemli filmler arasında.
Hapishane filmleri arasında kendine has bir yere sahip olan ve bıçak gibi keskin hikayesiyle muadilleri arasından sıyrılan A Prophet (2009) çarpıcı bir değişime şahitlik etmek isteyenler için kaçırılmayacak bir film.
Altı çocuğuyla birlikte düzene meydan okuyarak medeniyetin çok uzağına yerleşen Ben ve ailesinin macerasını ele alan Captain Fantastic (2016) eğlenceli yapısı ve düzen karşıtı söylemleriyle dört dörtlük seyirlik.
Günümüzün sanal dünyasına tatlı sert göndermeleri olan Who Am I? (2014) adıyla müsemma bir şekilde Benjamin isimli bir gencin kimlik arayışına eğilirken kaosu beraberinde getiren ve hackerları başrolüne yerleştiren yapısıyla özgün bir anlatı vadediyor.
En İyi Yabancı Film Oscar’ı dahil olmak üzere birçok ödülün sahibi olan Son of Saul (2015), kamerasını 1944 yılının Auschwitz’ine çeviren sarsıcı bir hikayeye sahip. Özellikle İkinci Dünya Savaşı anlatılarına ilgi duyan ve o yıllar yaşanan vahşete bir kez daha tanıklık etmek isteyenlerin kaçırmaması gereken bir film.
MS tanısı konan Ramon’ın yaşam mücadelesini merkezine alan ve hiç mi hiç geçinemediği kayınpederiyle tatlı-sert diyalogunu başrole yerleştiren 100 Metros (2016) tebessümü beraberinde getiren ve ziyadesiyle motive eden bir film.
Haka izlemediyseniz Noah Baumbach’un bu şaheserini izlemek için en doğru zaman! Amerikan Bağımsız Sineması’nın en önemli örneklerinden Frances Ha (2012) dram ve komediyi tek çatı altında başarıyla harmanlayan yapılmış en samimi işlerden biri!
Tommy Wiseau ile tanışmaya hazır mısınız? Gelmiş geçmiş en kötü sinema filmlerinden biri olarak kabul edilen The Room’un (2003) çekim sürecine odaklanan The Disaster Artist (2017) birçok kahkahaya gebe!
Odağını Şili’de gerçekleşen askeri darbeye çeviren ve Agusto Pinochet döneminde yaşanan kan dondurucu olayları izleyicisine aktaran Colonia, realist duruşu ve sağlam temeller üzerine inşa edilen dramatik yapısıyla dört dörtlük bir yakın tarih draması.
Son yılların gözde yönetmenlerinden Yorgos Lanthimos’un imzasını taşıyan The Killing of a Sacred Deer (2017) beklenmedik anda büyük bir gerilimin ortasında kalan bir aileyi merkezine alırken, özellikle sofistike finaliyle izleyicisini can evinden vurmayı başarıyor.
Usta yönetmen Darren Aranofsky imzası taşıyan ve son yılların en çok tartışılan yapımlarından olan mother! dini referansları ve modern anlatımıyla izleyeni derin düşüncelere sevk eden oldukça dikkate değer bir eser. BluTV arşvinin en önemli işlerinden olan yapım, hafta sonu kaçırılmaması gereken yegane işlerden.
Bir eve hapsolmak insan psikolojisini ne denli etkiler? Eğer pandemi döneminde bu durumu yeterince test ettiğinizi düşünmüyorsanız ya da sinema tarihinin en iyi eserlerinden olan Stanley Kubrick imzalı The Shining’i yeniden izlemeyi istiyorsanız, bu hafta sonu en doğru zaman!