82ekran için yazan: Polat Öziş
Televizyonun iyiden iyiye bir objeye dönüştüğü, nitelikli yapımların dijital ortama taşındığı şu günlerde YouTube’da ilginç ama bir o kadar da kayda değer bir iş izleyicisine merhaba dedi: İçten Sesler Korosu. Onur Ünlü’nün sahibi olduğu Eflatun Tv’de yayınlanan dizi, 5 ile 12 dakika arasında değişen süresi, gündelik hayattan yansımaları ve yer yer tebessümü beraberinde getiren duruşuyla keyifle tüketilmeye aday.
Şimdiye dek beş bölümü yayınlanan İçten Sesler Korosu, merkezine aldığı dört farklı karakterin dört farklı hayat hikayesinden çıkagelen içsel savaşını ele alıyor. Hadi itiraf edelim, gündelik hayatta hepimiz iç sesimizle mücadele ediyor, derinden yükselen o aykırı sese kulak kabartıp ona ayak uyduruyoruz. Bu kimine göre delilik olsa da esasen bal gibi insanlığın ta kendisidir. İşte, İçten Sesler Korosu da hepimizin anbean yaşadığı bu içsel konuşmaları ekrana taşıyan, yeri geldiğinde bunu tiye alan, yeri geldiğinde ise iç sesin bize ne denli hükmettiğini açıkça resmeden absürt bir komedi.
Eğri oturup doğru konuşalım. Dijital platformların hayatımıza girmesi, bizim gibi nitelikten yoksun işler üreten bir ülke için adeta altın değerinde. Nitekim son birkaç yıldır, özgür ortamlar var olduğunda, sinemacılarımızın ne denli özgün işlerin altına imza atabileceğine de tanıklık ettik; etmeye de devam ediyoruz. Evet, her ne kadar dijital platform dendiğinde akıllara ilk Netflix gelse de, ülkemizdeki muadili BluTV ve gezegenin en büyük video paylaşım platformu YouTube’da en az Netflix kadar taş gibi işlere ev sahipliği yapıyor. Tabii, bu noktada YouTube’a ayrı bir parantez açmak gerekir. Herkesin rahatlıkla erişebileceği, kendi kanalını kurup izleyicisi ile kontak kurabileceği YouTube, büyük bir deniz, hatta devasa bir okyanus. Önemli olan bu açık denizde gemini nasıl yürüteceğine karar vermek…
Onur Ünlü, hepimizin tanıdığı önemli bir sinemacı… Onu farklı kılan yegâne husus ise her daim yeni şeyler denemeyi kendine hedef edinmesi. Bu dizi çekerken de böyle sinema filmine imza atarken de! Tabii, bu deneme sürecinin son birkaç yılda ona itibar kaybettirdiği de aşikâr. Nitekim Onur Ünlü imzalı birçok bayağı işe tanıklık etmek, onun yaratıcılığına olan güveni de sarsmış durumda. Gelgelim 2019’a. Eflatun Tv’de yayınlanan ve Onur Ünlü’nün yönetmenlerinden biri olarak arz-ı endam ettiği İçten Sesler Korosu, ona dair son birkaç yılda gelişen negatif algıyı kıracak cinsten. Keza İçten Sesler Korosu, ince göndermeleri, toplumun farklı kesimlerinden insan profillerini yansıtması ve adıyla müsemma bir şekilde içten gelen o aykırı sesi kanlı canlı başrol hüviyetine yerleştirmesi hasebiyle ilgi çeken başarılı bir mizah örneği.
İçten Sesler Korosu, ne televizyonda ne de sinemada karşımıza çıkması pek muhtemel olmayan alternatif bir iş. Bu da izleyicisine farklı bir eğlence sunmasına vesile oluyor. Küçük bir çıkış noktasını, içten gelen o sesi merkezine yerleştiren dizi, tekrara düşmemek adına dört farklı karakteri huzurlarımıza getiriyor ve böylelikle dinamik bir yapı vadediyor. Keza her bölümde farklı hikayenin ön planda olması da anlatının albenisini yüksek bir noktaya konumluyor. Nitekim dizinin fazlasıyla makul süresini düşündüğümüzde, İçten Sesler Korosu’na zevkle eşlik etmek de kaçınılmaz bir süreç halini alıyor.
Beş bölüm ve dört farklı karakter… Ancak hepsinin tek bir ortak noktası var: İçten gelen o sesin kölesi olmak! Bir başka deyişle, İçten Sesler Korosu gündelik hayatımızın ekrana yansımış biçimi. Doğrusunu söylemek gerekirse, iç sesimiz çoğu zaman bizleri trajikomik bir noktaya sürükler. Yaşadığımız dünyadan soyutlar ve kendi buyruğu altına alarak hepimizi bambaşka düşünce deryasının ortasına bırakır. İçten Sesler Korosu’nun başarılı yanı da tam burada gizli. Fazlasıyla trajikomik olan bu durumu kendine has bir mizah ile harmanlayarak izleyicisine sunmasında. Evet, diziyi izlerken yer yer kahkaha atmak nasıl mümkünse, kendi yaşantımızla özdeşleştirmek de bir o kadar mümkün. Bu da ziyadesiyle absürt olan bir anlatının gerçeklikten beslendiğinin yegane göstergesi.
İçten Sesler Korosu, her ne kadar Onur Ünlü dokunuşlarını bünyesinde barındırsa da diziyi yalnızca ona mal etmek yanlış olacaktır. Nitekim, her bölümde farklı bir yönetmenin imzasına rastlamak mümkün. Ozan Bilen, Orkun Göntem ve Burçin Gülseçgin, Onur Ünlü ile birlikte dizinin yönetmenleri. Tabii bu noktada parantez açılması gereken isim ise Uçurtmayı Vurmasınlar’ın küçük Barış’ı olarak zihinlere kazınan Ozan Bilen. Mr. Comedy isimli üçüncü bölümde imzası bulunan Ozan Bilen, yalnızca dizinin komedi dozajı en yüksek bölümüne imza atmakla kalmıyor, üstüne üstlük Fırat Topkorur’un tüm cazibesini de gözle görülür kılıyor. İkilinin uyumu, bir yandan yüzlere yerleşen tebessümü kahkahaya dönüştürürken, öte yandan ise evde yalnız geçen bir günde iç sesimizin en yakın arkadaşımız olduğunu gerçeğini de somut bir şekilde karşımıza getiriyor. Dizinin tek solukta tüketilmesinin en önemli sebeplerinden biri de oyuncu performansları. Günümüzün en yetenekli aktörlerinden Özgür Emre Yıldırım’ı bünyesinden barındıran dizi, Çiçek Dilligil gibi sevilen bir isimle yeniden buluşmamıza vesile olmasıyla da değerini katlıyor. Özellikle Çiçek Dilligil’in yer aldığı beşinci bölümü tek kişilik bir şova çevirdiğini söylemek yanlış olmayacaktır. Keza yetenekli oyuncu, kendi paranoyasına hapsolmuş Semiray’a öylesine içten hayat veriyor ki, karakterin sempatisine hayran gözlerle bakmak da kaçınılmaz oluyor.
Şimdiye dek beş bölümü yayınlanan İçten Sesler Korosu, kibirden kıskançlığa dek uzanan ölümcül günahları, içten yükselen o agresif ses aracılığıyla dışa vuran ve bunu kendine has bir mizahla harmanlayan alternatif bir komedi. İzlemesi oldukça basit olan dizi, bir başyapıt değil belki ama YouTube’un çer çöpten geçilmeyen içeriklerini göz önüne aldığımızda, keyifle eşlik edilecek çıtır çerez tadında değerli bir seyirlik.