82ekran için yazan: Polat Öziş
Dizi izlemek için yegâne adresin televizyon olduğu dönemler çok geride kaldı. Durum böyleyken internetin özgürlüklerle bezeli dünyasında her geçen gün taze bir üretime rastlamak da mümkün hale geldi. Bu örneklerden en yenisi ise May Prodüksiyon ve Netd yapımcılığında izleyicisi ile buluşan Aşk Falan Filan. Bir grup arkadaşın date maceralarını konu alan, Melis İşiten, Sergen Deveci, Öykü Naz Altay, Sinan Helvacı, Melis Alaei ve Reyhan Özdilek’in başrolleri paylaştığı dizinin yönetmen koltuğunda ise Caner Kaya oturuyor. Peki, ilk bölüm sonrası Aşk Falan Filan neler vadediyor? Başarılı bir girişim mi yoksa patlamaya hazır bir balon mu? Dilerseniz gelin hep birlikte inceleyelim.
6 arkadaşın, her bölüm farklı gelişen date maceralarını konu alan Aşk Falan Filan için söylenmesi elzem olan ilk husus, iyi bir fikrin ürünü olduğu. Özellikle How I Met Your Mother ve Friends gibi sit-com türünün en önemli iki yapımına öykünen ve bu nedenle merkezine bir barı yerleştirerek yola çıkan dizi, ilk bakışta ümit vadeden bir duruş sergiliyor. Özellikle sürprize gebe mizahını, modern hayattan aldığı referanslarla güçlendirmeyi çalışan yapım, izleyicisini dikkat çekici tespitleriyle içine çekmeyi başarıyor. Ancak ne var ki yaptığı yanlış tercihler, eldeki doğruları da yerle yeksan ediyor ve tıkır tıkır işlemesi muhtemel bir fikrin zirveye çıkmasına engel oluyor.
En başta söylemekte yarar var. 6 dakika gibi görece kısa olan bir bölümün normal şartlarda su gibi akması gerekir. Ancak Aşk Falan Filan, adeta kendini sabote edercesine ortaya koyduğu kurgusuyla 6 dakikayı hissedilir bir şekilde uzatıyor. Buradaki ana problem ise anlatının izleyiciye ne vermek istediğine karar veremeyişi. Evet, karşımızda 6 arkadaş var. Ancak onların arkadaş olduğunu anlamak için bile özel bir çaba gerekiyor. Kaldı ki karakterlerin motivasyonun net bir şekilde ortaya konmayışı da hikâyeyi git gide anlamsız bir noktaya taşıyor. Nazlı neden o buluşmada? Arkadaşları neden arka masada oturuyor? Ya da neden Nazlı’nın buluşması ile alakalı arkadaşları birbirinden oldukça farklı yorumlar yapıyor?
Kurgudaki en büyük problemlerden biri de anlatının doğrusal bir zaman akışında ilerlememesinden kaynaklanıyor. Bu noktada yiğidi öldürmeden hakkını teslim etmek gerekir. İlk bölümün odağına aldığı Nazlı, Melis İşiten’in samimi ve kendi içindeki twistleriyle anlatıyı çekici kılan yegâne değişken. Ancak bu noktada da kurgudaki hatalar, Nazlı’nın tüm albenisini alaşağı ediyor ve yükselmek için hazır kıta bekleyen anlatının irtifa kaybetmesine neden oluyor. Şimdi burada soralım. Nazlı’nın duygu iniş çıkışının had safhaya ulaştığı noktada, dizinin diğer karakterleri bir anda ekranda belirip niye bu buluşmayla ilgili yorumlar yapıyor? Doğrusunu söylemek gerekirse anlatıya dinamizm katmak için eklenen bu kurgu oyunu tam anlamıyla ters tepiyor ve Aşk Falan Filan’ı ucuz bir Yemekteyiz prototipine dönüştürerek, dizinin kendi ayağına sıkmasına neden oluyor. Kaldı ki, karakterle asla bağ kurulamayan bir noktada, her köşeden başka bir ses çıkması diziyi kaosa sürüklüyor ve anlatıyı iyice içinden çıkılmaz bir karmaşaya dönüştürüyor.
Dizinin kurgusu kadar sinematografisi bir de o kadar problem teşkil ediyor. Fazlasıyla loş bir atmosfere sahip dizi, pastel anlatısıyla tezat bir duruş sergiliyor ve ihtiyacı olan canlılığa asla ulaşamıyor. Bu da ister istemez dakikalar ilerledikçe izleyiciyi hikâyeden soğutan en önemli detaylardan biri öne çıkıyor. Kaldı ki sinema ve dizi dünyasında pek de başvurulmayan cephe çekimlerinin de anlatıyı teatral bir havaya sokması, Aşk Falan Filan’ı yapaylaştıran en önemli hususlardan biri olarak göze çarpıyor.
Peki, Aşk Falan Filan’ın hiç mi artısı yok? Bittabi var. İtiraf etmek gerekir ki dizi, iyi bir gözlem ürününün eseri. Özellikle ilk buluşma ve tarafların bu buluşmadan beklentilerine dair şık tespitleri Aşk Falan Filan’a artı katan en önemli nokta. Üstüne üstlük, modern çağın aşk problemlerine açtığı parantezler de cabası. Bu tespitleri doğru yoğrulmuş ve işlevsel kullanılan iniş-çıkışlarla mizaha dönüştürmeyi başaran dizi, bu yöntemle komedik duruşunu gözle görülür kılıyor. Özellikle ilk bölümün yıldızı Sina Özer ve ona deli dolu tavrıyla eşlik eden Melis İşiten’in uyumu da bu mizahı taçlandıran en önemli değişkenlerin başında geliyor.
Bir grup arkadaşın aşk ile imtihanını ele alan ve her bölüm başka bir karaktere odaklanacak olan Aşk Falan Filan, doğru bir fikirden filizlenen ancak yanlış tercihleri ile problemli doğan bir proje. İlerleyen bölümler ne getirir bilinmez ama karakterlere olduğundan daha fazla özen gösterir, hikayedeki bütünlük sağlanır, kurgu ve teknik problemler rafa kaldırılırsa, alışkanlık yaratacak yeni bir diziyi kucaklıyor olabiliriz. Bakalım, bekleyip, göreceğiz.