yukari cik
X

BoJack Horseman: Bir Netflix Yapımının Çok Ama Çok Ötesinde

BoJack Horseman: Bir Netflix Yapımının Çok Ama Çok Ötesinde

82ekran için yazan: Furkan ERKAN

Geçtiğimiz günlerde 5.sezonu yayınlanan BoJack Horseman’ın sadece Netflix için değil tüm dizi tarihinin de en nitelikli işlerinden biri olduğunu rahatça söyleyebiliriz. Kaldı ki çizgi dizi olmasına rağmen gerçek bir drama gibi izlenebiliyor. Sanki orada oynayanlar at, kedi, köpek vs. değil de onları seslendiren oyuncuların sergilediği performanslar gibi. Karşımızda yakışıklı bir at değil de Arrested Development ile 2000’lerde çıkış yakalamış şimdiyse bunalıma girmiş Will Arnett’ın çalkantılarla ve hayal kırıklıklarıyla dolu hikayesini izliyoruz gibi.

BoJack Horseman’ı bilmeyenler için kısa bir özet geçelim. Dizinin geçtiği zaman diliminde 90’lı yılların çok sevilen sit-com dizilerinden Horsin’ Around ile filmografisinde başarılı bir yer edinen ama günümüzde çöküş sürecini yaşayan BoJack Horseman adındaki aktör bir atın hayatı anlatılıyor. Üstelik işin tuhaf yanı, çizgi karakterle dolu bir dizi olsa da yarı kurgu yarı gerçek bir yapısı var. Zira yukarıda da bahsettiğim gibi Will Arnett, BoJack Horseman ile adeta bütünleşiyor. Ayrıca dizide sadece hayvanlar değil insanlar da yer alıyor. Alkol alıyorlar, seks yapıyorlar, ağlıyorlar, kalpleri kırılıyor, türlü pişmanlıklara sahipler yani hiçbir tür birbirinden farklı değil. Dizinin senaristlerinin kafasında böylesine yaratıcı şekilde tasarlanmış evrensel bir alt metin daha önce var mıydı bilinmez amabu hisse kapılmak bile diziyi kıymetli kılıyor.

Dizinin bir diğer yanı da, isminin birlikte anıldığı Curb Your Enthusiasm, Louie ve Californication gibi dizilerden keskin nüanslarla ayrılması. Şöyle ki bahsettiğimiz dizilerin 3 ana karakteri de şöhret sahibi ve farklı kişilik tarzlarına sahip olsalar da bir şekilde başlarına gelenler son derece komik yansıtılıp, birkaç bölümü dışında da gayet akıp giden tempoda ilerliyorlar. BoJack Horseman ise lineer bir yapıyı reddeden, geçmiş ve şimdi arasında iç içe geçen zaman atlamalarıyla dolu son derece yavaş bir dizi. Ayrıca dizinin, BoJack’in bencil, narsist ve nevrotik tarafları üzerinden mizah yapmasını bir kenara bırakın onu iyileştirmeye bile çalışmıyor. Ama bir insanın kişiliğinin oluşmasında anne-baba faktörünün etkisi yadsınamayacak derecede önemli olduğu için, seyircinin BoJack ile empati kurmasına bu şekilde bir imkan sağlanıyor. BoJack’in çocukluğunda anne ve babasını izlerken, ilerleyen sezonlarda matruşka misali aile bireylerinin de geçmişine iniyoruz. Özellikle BoJack’in annesi Beatrice’in çocukluğunu izlediğimiz bölümde iyi-kötü kavramlarının ne kadar gri ve bulanık olduğu gerçeği, yüzümüze tokat gibi çarpıyor.

Son olarak diziyi yayınlandığı platform üzerinden de ele alalım. Normalde bir Netflix kullanıcısını cezbedecek yapımlar, daha kolay tüketilir, binge yapmaya müsait, yeterli miktarda aksiyon ve entrika içeren, basit ama sürükleyici senaryolara sahiptir. İlk elden sayabileceğimiz Ozark, La Casa de Papel, Narcos tam da bu yapıda diziler. Ve Netflix’in marka işleri. Öte yandan BoJack Horseman da Netflix’in prestijli yapımlarından ama bunlardan çok çok ayrıksı bir yerde duruyor. Ağır bir ritimle BoJack’in her türlü hissi ve yaşadıkları seyirciye duygusal anlamda tesir ediyor. Hiçbir şekilde güldürü ya da iç aksiyonu dengeleyecek şekilde kullanılmıyor.  Her sezon farklı bir konu işleniyor ve bolca yeni karakter ekleniyor. Bu unsurlar genelde antagonist bir işlevdedir ya da ana karakterlere bir şekilde aracı olurlar. Ancak 5 sezon içerisinde karakterlerin birbirleriyle olan etkileşimlerinden çok onların hikayelerini izliyoruz. Ve hepsi en az BoJack’inki kadar hüzünlü. Yani söylemeye çalıştığımız şey, seyircinin hele ki bir Netflix izleyicisinin bütün bunları izlerken ciddi anlamda sabır göstermesi ve dizideki derinliği değerli bulabilmesi. Senaristler bazen karakterleri çok farklı bir imaj ve ruh haliyle resmederken bazen de tam 20 dakika boyunca ya iki kişinin diyaloglarıyla ya da tek kişinin monologuyla baş başa bırakarak seyircinin beklentilerini hiçe sayabiliyor. BoJack Horseman bu anlamda seyircisini de karakteriyle birlikte olgunlaştıran, hayatın farklı yönlerine odaklanmalarını amaç edinen dizilerden.

Velhasılıkelam, BoJack Horseman tüm bu yanlarıyla özgün ve ezberleri bozan bir dizi. Çizgi dizi haliyle bile, gerçek oyuncularla çekilmiş birçok dramadan daha hüzünlü, duygusal ve gerçekçi. Her bir bölümü, festivallerde rastladığımız filmlere de çok benziyor bu arada. Anlam arayışları, varoluş bunalımları, sorgulamalarıyla, bıraktığı açık kapılarla has bir sinemasevere de hitap ediyor BoJack Horseman. Wild Strawberries’den Truman Show’a uzanan birçok referans ve göndermeler… Eh, daha ne olsun?