2020 gibi kısır bir yılı geride bırakırken bu yıl bizleri en çok hayal kırıklığına uğratan dizi ya da filmler birlikte göz atmaya ne dersiniz?
Kaosla dolu bir yılda gözden kaçırdığımız hangi işler var merak ediyor musunuz? İşte, senin için hazırladığımız yılın underrated işleri!
Pandemi mücadelesiyle geçen 2020’de Netflix durmadı ve orijinal filmlerini kullanıcılarına sunmaya devam etti. Peki, 2020’nin en iyi orijinal Netflix filmleri neler?
Sinemamızın son yıllardaki dikkat çeken filmleri BluTV’de. Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutu, İşe Yarar Bir Şey, Sibel ve daha niceleri Kasım ayında platformun arşivine eklenen filmlerden yalnızca birkaçı!
Mimaroğlu ile bir dâhinin belleğine, Maddenin Halleri ile bir binanın belleğine ve Ah Gözel İstanbul ile bir şehrin belleğine yolculuk ediyoruz.
Azra Deniz Okyay’ın yazıp yönettiği, yapımcılığını Dilek Aydın’ın üstlendiği “Hayaletler”e bir ödül de, önceki gün sona eren 36. Varşova Film Festivali’nden geldi.
3 Ekim’de başlayacak 57. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda yer alacak filmler belli oldu.
Adana Büyükşehir Belediyesi, 27. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’ni pandemi kurallarına uygun şekilde 14 – 20 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirecek!
Yönetmenliğini Noah Baumbach‘ın üstlendiği Frances Ha (2012), senaryosunu birlikte kaleme aldığı ve aynı zamanda Frances’e hayat veren Greta Gerwig’in doğal oyunculuğunun yanı sıra etkili monologlarıyla da hafızalara kazınan bir film.
Bazen bir film izlersiniz. Sizi etkileyen ne kurgusu olur, ne çekim aşaması olur, ne oyuncu kadrosu olur. Belki kendi hikâyenizdir o film belki de tanık olduklarınızın. Incendies (İçimdeki Yangın) tam olarak böyle bir yapıt.
Ödüllü kısalarıyla tanıdığımız Azra Deniz Okyay’ın ilk uzun metraj filmi “Hayaletler”, dünya prömiyerini 2-12 Eylül tarihlerinde gerçekleşecek 77. Venedik Film Festivali’nde yapacak.
Sinemasının odağına çağdaş anlatı yapısını oturtan önemli yönetmenlerden biri de Alain Resnais’dir. Anılar, düşler, olaylar düz bir çizgide var olmaz onun sinemasında. Parçalara ayrılmış anlatı ile geçmiş, şimdide var olurken, hayal gücünün varlığı geleneksel zamanın boyutlarını aşar.
Ödüllü yönetmen Ferit Karahan’ın, post prodüksiyon aşamasındaki yeni filmi “Okul Tıraşı”, online olarak gerçekleşen Karlovy Vary Uluslararası Film Festivali / Eastern Promises Industry Days Works in Progress yarışmasında First Cut+ Özel Ödülü’nü kazandı.
BluTV’nin sevilen dizilerinden 7YÜZ’ün yeni hikayesi ‘İnsanlar İkiye Ayrılır’ sinema filmi olarak seyircilerle buluşmaya hazırlanıyor. BluTV ile Bir Film’in yapımcılığını üstlendiği ilk sinema filmi olma özelliği taşıyan ‘İnsanlar İkiye Ayrılır: Bir 7YÜZ Hikayesi’nin çekimleri başladı.
Aslına bakılırsa Upgrade ne sunulmayanı vadediyor ne de özgün bir hikâye ile karşımıza geliyor. Ancak filmi özel ve konuşulur kılan yegâne husus, işleniş biçimi.
71. Venedik Film Festivali’nde kazandığı Jüri Özel Ödülü başta olmak üzere birçok ulusal ve uluslararası ödüle layık görülen Kaan Müjdeci’nin ilk uzun metraj filmi “Sivas”, online film platformu MUBI Türkiye’de yayında!
Ülkemizde karantina atmosferi her ne kadar zayıflasa da (!) yıllar önce Paris sokaklarından bir burjuva evine taşınan Amour’un (2012, Micheal Haneke) öyküsü bu günlerde bambaşka bir tanışıklığı beraberinde getirecektir.
Biz Böyleyiz, bir arkadaş grubunu merkezine alan ve elinden geldiğince klişelere sığınmayarak sade bir anlatımla izleyici karşısına çıkan bir yaz filmi.
İlk Netflix Türkiye filmi Yarına Tek Bilet, Ankara’dan İzmir’e çıktıkları tren yolcuğunda tesadüfi bir şekilde tanışan Ali ve Leyla’nın macerasına odaklanıyor.
Son dönemde adı sıklıkla lanse edilen ve çektiği filmlerle korku sinemasına sert bir giriş yapan Ari Aster’in hangi filmi daha iyi? Hereditary mi yoksa Midsommar mı?
BluTV’nin zengin yerli film arşivinde hangi filmleri keşfetmeli, hangi yapımları yeniden izlemeliyiz? Karşınızda, platformun arşivinde yer alan en önemli 10 yerli film!
Netflix düzenlediği etkinlikte, aralarında üç orijinal dizi, bir yarışma programı, bir orijinal film ve Atiye’nin 3. sezon onayı olmak üzere önümüzdeki dönemde yayınlanması planlanan yeni projelerinin müjdesini verdi.
Mu Tunç imzalı Arada, Merter’in gecekondu mahallelerinde yaşayıp punk yapmaya çalışan Ozan’ın hikayesini Oscar Lewis’in yoksulluk kültürü üzerinden ele alıyor.
Dünya prömiyerini 25 Ocak Cumartesi günü Uluslararası Rotterdam Film Festivali’nde gerçekleştirecek Ercan Kesal imzalı Nasipse Adayız filminden fragman ve afiş yayınlandı.
Bu yıl 92. kez gerçekleşecek ve 9 Şubat’ı 10 Şubat’ı bağlayan gece sahiplerini bulacak Akademi Ödülleri’nin adayları belli oldu. Joker’in 11, 1917, Once Upon A Time in Hollywood ve The Irishman’in 10 dalda adaylığı bulunurken, yılın en iyilerinden Parasite ise 6 adaylıkla dikkat çekti.
Gerçek hikâyelere dayandırılarak çekilen ve bir sistem eleştirisi olarak karşımıza gelen Klass, İskandinav ülkelerindeki artan okul içi şiddet olaylarına dikkat çekiyor.
Film izlemek sizin için zevkli hobilerden biriyse, bu deneyimden daha zevkli olan şey, bir filmle bağlantılı belgesel ya da diziyi izlemektir. Çünkü zaten öncesinde izlenmiş bir içeriği başka yerlerden devam ettiren yapımları izlemek daha bir mest eder.
Portrait of a Lady on Fire tıpkı Orfeus karşısında Eürideke’nin öyküsünü uyarladığı gibi sinemadaki erkek egemen söylemin görmezden geldiği karakterleri görünür kılar.
The Sheltering Sky, kendisini arayanların, keşifleri sevenlerin, gezginlerin, yalnızların ve de özgürlerin filmidir. Azıcık da felsefe ve de Bertolucci seviyorsanız neden olmasın?
El Camino: A Breaking Bad Movie, Jessse Pinkman’ın umuda yolculuğunun gelişim sürecini izleyicisine aktarırken, bir roman edasıyla beş sezon boyunca tanıklık ettiğimiz Breaking Bad’in finalini ise daha anlamlı hale getiriyor.
Kerem Topuz imzalı Lavinya’nın gösteriminin yapılacağı sezonun ilk etkinliği, yönetmen katılımıyla 23 Ekim Çarşamba akşamı 20:00’da Aksi Moda’da gerçekleşecek.
Tüm dünyanın gündeminde olan Joker hakkında milyonlarca eleştiri yapıldı. Kimisi onun fazla acındırıcı olduğunu söyledi. Bana göre ise bu film tıpkı gerçek dünya gibi bir freak show’dan oluşuyor.
Berlinale’den Saraybosna’ya, birçok uluslararası festival programında yer alan Burak Çevik’in imzalı “Aidiyet”ten ilk fragman yayınlandı.
Küçük bir kız çocuğunun kendi evine ağlayarak dönmesiyle başlayan Kız Kardeşler, otomobilin arka camından sunduğu efsunlu manzaralar ile ilk dakikasından son anına dek masalsı atmosferini koruyor.
Karşınızda, Les amours imaginaires’ten, Into to the Wild’a; Call Me By Your Name’den, Thelma & Louise’e bahar melankolisine hayat veren film müzikleri!
25. Saraybosna Film Festivali’nin Uluslararası Yarışma bölümünde ülkemizi temsil eden ‘Kız Kardeşler’in yönetmeni Emin Alper ‘En İyi Yönetmen’ ödülünü alırken, film de Uluslararası Sanat Sinemaları Konfederasyonu CICAE’nin verdiği dağıtım ödülünü kazandı.
Özel televizyon kanallarının hayatımıza girdiği 90’lı yıllar, ayı zamanda televizyon filmleri furyasının da yaygınlaştığı zaman dilimini temsil eder. Peki, bu furyanın en iyileri hangi yapımlar?
Alman gerilim sinemasının son örneklerinden olan ve puslu atmosferini usta işi biçimiyle süsleyen film, orijinal Netflix yapımlarının da son dişe dokunur işlerinden.
Brie Larson’ın hem yönetip hem de başrolünde yer aldığı Unicorn Store, bir yandan ilerleyen yaşına rağmen çocukluk yıllarının masumiyetini terk etmeyen Kit’i merkezine alırken, öte yandan ise izleyicisine armağan ettiği içten hikâyesiyle dikkat çekmeyi başaran bir film.
Sibel, soyu tükenmekte olan vahşi ve özgür doğa; vahşi ve özgür kadınlar hakkında doyurucu bir film. Guillaume Giovanetti ve Çağla Zencirci’nin birçok festivalden ödülle dönen filmleri, 2019’un ilk günü ise Başka Sinema dağıtımı ile beyazperdede seyircisiyle buluştu.
Ekran Lobisi’nin yeni bölümünde Polat Öziş, Ocak 2018’de vizyona girmesine rağmen, hala popülaritesini koruyan ve sosyal medyada günbegün kesitleri paylaşılmaya devam eden Ölümlü Dünya’yı irdeledi.
Yıllar sonra, lise yıllarındaki en büyük aşkınızla karşılaşsanız tepkiniz ne olurdu? Ona nasıl davranırdınız? İşte Blue Jay, klişe gibi görünen bu konudan filizlenen ancak izleyicisine dramatik çatısı sağlam kurulmuş, romantik soslu bir seyirlik armağan etmeyi başaran bir film.
Tarkovski, kendi yönetmenlik kariyerinden gelen ve onu çağdaşı olan diğer yönetmenlerden ayıran bir yatkınlıkla birlikte, kelimeler yerine sembolleri ve metaforları kullanmayı Solaris özelinde de sürdürmeye devam eder.
The Name Of The Rose, skolastik dogma ile yeşermekte olan reform ve rönesans arasındaki bir çatışmadır.