Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde okuduğu yıllarda, Sinema Topluluğu'nun başkanlığını üstlendi ve bununla her daim gurur duydu. Mezun olduktan sonra sinema yazarlığına başladı. Hali hazırda dahi Öteki Sinema ve Cinedergi'de çok sevdiği filmler hakkında konuşmaya devam ediyor. Aynı zamanda kuruluşu için büyük çaba sarf ettiği 82ekran'ın da Genel Yayın Yönetmeni. En büyük tutkusu sinemanın ise peşini bırakmamaya yeminli.
Birçoklarının dilinde ‘Gain mi yoksa Exxen mi daha iyi’ sorusu var. Halbuki, hedef kitleleri o kadar farklı ve karşılaştırılmaları o kadar anlamsız ki…
Pandemi mücadelesiyle geçen 2020’de Netflix durmadı ve orijinal filmlerini kullanıcılarına sunmaya devam etti. Peki, 2020’nin en iyi orijinal Netflix filmleri neler?
Burak Deniz ile Dilan Çiçek Deniz’in başrolleri paylaştığı ve ilk bölümüyle BluTV’de izleyicisi ile buluşan Yarım Kalan Aşklar nasıl bir başlangıç yaptı?
İlk bölümüyle ekrana gelen Menajerimi Ara, ilgi çekici oyuncu kadrosu ve Fransız işçiliğinden referans alınan senaryosuyla kuşku yok ki zor geçen 2020’nin ses getiren işlerinden olacaktır.
Pınar Gültekin’e kadar birinci önceliğimiz Netflix’ti. Çünkü parasını ödeyerek, özgür ve hür irademizle satın aldığımız bir platform, eşcinselliği özendiriyormuş!
Aslına bakılırsa Upgrade ne sunulmayanı vadediyor ne de özgün bir hikâye ile karşımıza geliyor. Ancak filmi özel ve konuşulur kılan yegâne husus, işleniş biçimi.
Huzurlarınızda Ezel’in baş düşmanı, minik kelebek Eyşan’ın biricik babacığı, dolandırıcılar kralı Serdar Tezcan; nam-ı diğer Yakışıklı Serdar.
Gezi Parkı Direnişi nasıl böyle bir kitlesel harekete dönüştü? Bu büyük harekette yer alan insanları isyan noktasına getiren neydi? O günleri birebir yaşatacak tüm belgeseller bu listede!
Emin Alper imzalı Alef, müthiş bir sinematografi sunsa da yaşadığı senaryo problemden ötürü hayal kırıklığından öteye gidemiyor. Peki, vizyoner bir yönetmen ve ilgi çekici oyuncu kadrosundan filizlenen BluTV dizi neden beklentinin altında kaldı?
Henüz proje aşamasındayken dahi merak uyandıran Pavyon’un iyi kaderini, Dijital Flörtleşme’nin de benzer şekilde yaşayacağını şimdiden söylemek mümkün.
Netflix ve ESPN ortak yapımı The Last Dance, Michael Jordan gibi büyük bir Savaş Tanrısı’nın mücadeleci yapısını tüm gaddarlığıyla ortaya döken epik bir belgesel.
Ne kadar kaçarsanız kaçın, sosyal medyadan televizyona kadar, her bir noktada varlığını şiddetli şekilde hissettiren Survivor, bugün yalnızca belli bir kitlenin değil, hepimizin büyük çaresizliği!
Netflix’in Türkiye’deki üçüncü orijinal projesi Aşk 101, bir grup gencin kendi benliğine sahip çıkma hikayesini, 1998 Türkiye portresi üzerinden ele alıyor.
Kenan İmirzalıoğlu, Ahmet Mümtaz Taylan ve Melisa Sözen’in başı çektiği zengin oyuncu kadrosuyla dikkat çeken dizinin, asıl yıldızı ise yönetmen koltuğunda oturan ve sinemamızın son yılardaki en önemli temsilcilerinden olan Emin Alper.
Maceranın ortasına bir kez daha dalmaya hazır mısınız? Dali maskeleri ve kırmızı tulumlarıyla tüm dünyada geniş bir hayran kitlesi yakalayan ve Netflix’in en merakla beklenen yapımlarından olanLa Casa de Papel, 4. sezonuyla geri döndü!
Git gide politize olan yapısı ve belli bir düşüncenin esiri olan söylemiyle bugün efsaneleşen ilk 97 bölüme bile objektif yaklaşmak zor. Bu nedenledir ki yıllar yılı çokça tartışma götürmüştür Kurtlar Vadisi.
BluTV’nin zengin yerli film arşivinde hangi filmleri keşfetmeli, hangi yapımları yeniden izlemeliyiz? Karşınızda, platformun arşivinde yer alan en önemli 10 yerli film!
Bir grup arkadaşın aşk ile imtihanını ele alan ve her bölüm başka bir karaktere odaklanacak olan Aşk Falan Filan, doğru bir fikirden filizlenen ancak yanlış tercihleri ile problemli doğan bir proje.
13 farklı kadın öyküsünden oluşan, oldukça pozitif ve tebessümü beraberinde getiren bir kitaba göz atalım mı? Melis İşiten imzası taşıyan Hikayemi Ben Seçtim.
Bugüne kadar hayranlıkla izleyip, kimi zaman tebessüm ettiğimiz, kimi zamansa göz yaşı döktüğümüz aşk filmlerindeki en iyi şarkılara 14 Şubat’ta eşlik etmeye ne dersiniz?
Rise of Empires: Ottoman, İstanbul’un fethini mitolojik bir efsane olmaktan çıkarıp, gerçekçi detaylarla epik bir destana çeviren dikkate değer bir Netflix dizisi.
Quentin Tarantino’nun meşhur Kill Bill serisindeki hızlı ve vahşi Black Mamba’nın oyun stiline çok benzemesi nedeniyle bu lakabı alan Kobe Bryant’ın vefatının ardından tüm dünya hep bir ağızdan üzüntüsünü dile getiriyorsa, bu onun bıraktığı özgün ve silinmez izin işaretedir.
UNESCO’nun Dünya Mirası listesinde yer alan Göbeklitepe’yi ve burada vuku bulan büyük bir gizemi merkezine Netflix Türkiye orijinali Atiye, ne denli başarılı bir dizi? Beklentileri karşılıyor mu?
Çıtayı git gide yükselten ve sunduğu özgün içeriklerle fark yaratan Netflix’in bu yıl bizlere armağan ettiği en iyi filmler hangileri? Gelin, bu yıl izlediğimiz en iyi 10 orijinal Netflix filmine hep birlikte göz atalım.
Televizyonculuğun dibi gördüğü, dizi üretiminin yok olmanın eşiğinde olduğu bir ortamda çöldeki vaha edasıyla FOXTV ekranlarında izleyicisi ile buluşan Mucize Doktor, ratingleri ve dikkate değer hikayesi ile göz kamaştırıyor.
YouTube’un en önemli kanallarından biri olan ve bir dönem yayınlanan her videosu ile gündem yaratmayı başaran Stolk, üzün süreli sessizliğini bozdu ve geri döndü. Hem de sosyal medyada yaptığı nitelikli komediyle tanınan Sergen Deveci ile.
El Camino: A Breaking Bad Movie, Jessse Pinkman’ın umuda yolculuğunun gelişim sürecini izleyicisine aktarırken, bir roman edasıyla beş sezon boyunca tanıklık ettiğimiz Breaking Bad’in finalini ise daha anlamlı hale getiriyor.
İzleyicisini Ankara’nın alternatif gece hayatına ışınlayan ve kendine has eğlencesini, cesur söylemiyle birleştiren BluTV dizisi Pavyon, yayınlanan final bölümüyle vedasını gerçekleştirdi.
Henüz ilk üç bölümü yayınlanan ve kadın-erkek ilişkisindeki enteresan detayları merkezine alan Aynen Aynen, izleyicisine vadettiği kahkahalarla dikkat çekmeyi başaran yeni nesil bir eğlence.
Behzat Ç.’nin yeni sezonunda karşımıza çıkan 4. bölüm, dizi tarihine geçecek kadar vurucu ve bir o kadar da damakta farklı bir tat bırakacak cinsten.
Bir yerde Ercüment Çözer ve Memduh Başgan ismi geçiyorsa, orada derin devletin karanlık yüzüne ve saygısızlığa karşı gelişen caniliğe rastlamak fazlasıyla mümkün.
Zamanda yolculuk yapmak isteyen ve nerede o eski bayramlar sorusuna cevap arayanlar için geliyor; huzurlarınızda bayram coşkusunu dile getiren, en neşeli Yeşilçam şarkıları!
Tüm videolarını merakla beklediğimiz, müziklerinden kurgusuna kadar her yanıyla çarpıcı bir gerçekliği huzurlarımıza getiren 140journos’un en iyi 10 belgeseli hangisi?
Aynı zamanda oyunculuk da yapan grubun solisti Eugene Hutz’un sesiyle beyaz perdede kendine yer bulan Gogol Bordello soundtracklerine göz atmaya ne dersiniz? Hadi, bu Cuma neşesine katılın!
Behzat Ç. kendine yaraşır bir şekilde lafı gediğine oturtan, kimi zaman sert, kimi zamansa iğneleyici tavrıyla dönmüş durumda. Bu da demek oluyor ki, sahip olduğumuz denge, bir kez daha yerle yeksan olacak!
BluTV’de başlayan ve enteresan konusu itibariyle hayli ilgi çeken Pavyon’u, Ekran Lobisi’nin yeni bölümünde Polat Öziş değerlendirdi.
Özel televizyon kanallarının hayatımıza girdiği 90’lı yıllar, ayı zamanda televizyon filmleri furyasının da yaygınlaştığı zaman dilimini temsil eder. Peki, bu furyanın en iyileri hangi yapımlar?
Alman gerilim sinemasının son örneklerinden olan ve puslu atmosferini usta işi biçimiyle süsleyen film, orijinal Netflix yapımlarının da son dişe dokunur işlerinden.
80’lerin retro atmosferini huzurlarımıza getiren ve gerilim dozajını anbean diri tutan karanlık yapısıyla izleyicinin sevgilisi haline gelen Stranger Things, farklı ama bir o kadar da konuşulmaya değer üçüncü sezonuyla arz-ı endam etmiş vaziyette.
5 Haziran’da beşinci sezonuyla Netflix’e dönüş yapan ve bölümleri bir kez daha ses getiren dizinin, dilerseniz Striking Vipers isimli ilk bölümünü birlikte inceleyelim.
How to Sell Drugs Online (Fast), adıyla müsemma bir şekilde extacy ve internet üzerindeki satışını merkezine alan ancak bunu müthiş bir girişimcilik örneğine çeviren bir Netflix dizisi.
Televizyona verdiği uzun aranın ardından TV100 ekranlarında sahalara dönen Okan Bayülgen’in dönüşü iyiye işaret mi? Usta televizyoncu eski günlerini aratacak mı yoksa yeniden gümbür gümbür mü sahne alacak?
Çektiği belgesellerle adından söz ettiren ve hatırı sayılır bir hayran kitlesi edinen 140journos’un, BluTV ile ortak yürüttüğü ikince proje olan Sıkışmışlık 9 Mayıs itibariyle yayında.
Tıkır tıkır işleyen kurgusu ve duygu yoğunluğunu aktarış biçimiyle Aktör, Tuncel Kurtiz isminin altında ezilmeyen aksine büyük ustanın ismini yüceltmeyi başaran son zamanların en iyi belgesellerden.
Uzun zamandır yolu gözlenen, ha döndü ha dönecek denilen Behzat Ç. ve Cinayet Büro, nihayet BluTV’de sevenleriyle buluşmaya hazırlanıyor! Peki, Behzat Ç.’nin BluTV ile dönmesi nasıl bir önem arz ediyor? Diziyi nasıl etkiler?
Hakan: Muhafız doğru kurgulanmış hikâyesini, basit senaryo tercihleri, bayağı diyalogları ve bitmek bilmeyen mantık hataları ile alaşağı eden ikinci sezonuyla karşımıza gelirken bir kez daha sınıfı geçemiyor.
Brie Larson’ın hem yönetip hem de başrolünde yer aldığı Unicorn Store, bir yandan ilerleyen yaşına rağmen çocukluk yıllarının masumiyetini terk etmeyen Kit’i merkezine alırken, öte yandan ise izleyicisine armağan ettiği içten hikâyesiyle dikkat çekmeyi başaran bir film.
Dur durak bilmeyen bir maceraya ortak olmak ve 80’lerin ortasında yükselen glam metal çılgınlığına tanıklık etmek ister misiniz? Tarihin en nevi şahsına münhasır gruplarından olan ve bir döneme damgasını vuran Mötley Crüe’yi merkezine alan The Dirt (2019) sex, drugs and rock’n roll kutsal üçlüsünün vücut bulmuş hali olarak karşımıza geliyor.
YouTube’da ilginç ama bir o kadar da kayda değer bir iş izleyicisine merhaba dedi: İçten Sesler Korosu. Onur Ünlü’nün sahibi olduğu Eflatun Tv’de yayınlanan dizi, 5 ile 12 dakika arasında değişen süresi, gündelik hayattan yansımaları ve yer yer tebessümü beraberinde getiren duruşuyla keyifle tüketilmeye aday.
Ergenliğin doruğundaki dört lise öğrencisi yaz tatilini geçirmek ve “milli olmak” ümidiyle yollara düşer. Hedef bellidir: diğer üçüne göre daha tecrübeli olan Mert’in önderliğinde karşı cins ile diyaloga girilecektir. Dizinin sloganı da onların bu macerasını açıkça resmeder: Milli olmadan asla!
38. İstanbul Film Festivali’nde tercihini yerli sinemadan yana kullanmak isteyenler hangi alternatif filmlere yönelmeli? Gelin, festivalde Ulusal Yarışma dışında kalan ve kaçırılmaması gereken yerli filmlere hep birlikte göz atalım.
Rastgele karşınıza çıkan bir insana yardım etmezseniz nasıl bir lanetin ortasına düşebilirsiniz hiç düşündünüz mü? Siz zahmet etmeyin. Russian Doll bu durumu olabildiğince eğlenceli bir şekilde bizim yerimize düşünmüş bile!
Eşinin ölümüyle birlikte tüm yaşam enerjisini kaybetmiş, tek düşüncesi intihar olan ve oradan oraya öylece sürüklenen bir adam… Peki, onu ne yolundan çevirebilir?
Basketbolu odağına alan ve lise çağındaki gençlerin gündelik dertlerinden filizlenen hikâyeleri ile oldukça benzerlik taşıyan Lise Defteri ve Koçum Benim, ekranda iz bırakan gençlik dizilerinden. Peki, birbirini fazlasıyla anımsatan bu iki yapımdan hangisi daha başarılı?
Bozkır, gerilimi aktarış şekli ve bunu yaparken takındığı üslupla ayakları yere sağlam basan, taş gibi bir polisiye! Peki, Bozkır harika bir dizi mi? Eğer öyleyse neden? Dilerseniz buna birlikte göz atalım. İşte, Bozkır’ı harika bir dizi yapan detaylar.
Hep şikâyet eder dururuz. Dünya kalibresinde dizi üretemiyoruz, ürettiklerimiz de ancak çöp oluyor diye. Peki, standardı arşa konumlamış, kalitesiyle parmak ısırtan dizilerimize ne kadar sahip çıkıyoruz? Ya da soruyu şöyle değiştirelim: Televizyon izleyicisi, ekranlarda alternatif iş istiyor mu?
Siz hiçbir Türk dizisinin, tarihin en iyi yapımlarından birine ilham kaynağı olabileceğini düşündünüz mü? Eğer ki Sağır Oda-Lost ilişkisinden bihaberseniz, bu aklınızın ucuna bile gelmeyecektir!
Uzun süredir yolu gözlenen, nasıl bir şablonla karşımıza geleceği merak konusu olan yerli Netflix dizisi The Protector nihayet izleyicisi ile buluştu. Hem de hiç fena olmayan bir ilk sezonla!
Kendine has dekorları ile ekranda arz-ı endam eden en iyi sit-comlarımız neler merak ediyor musunuz? O halde gelin, hep birlikte televizyon tarihimizin en iyilerine beraber göz atalım.
Cıvık komedilerden ziyadesiyle sıkıldınız mı? Hayatın içinden çıkagelen doğal bir eğlence mi arıyorsunuz? O zaman Michael Douglas ve Alan Arkin’in başrolleri paylaştığı The Kominsky Method tam size göre bir iş!
Henüz ilk bölümü yayınlanan ancak izleyicisine sunduklarıyla büyük bir gelecek vadeden dizi, küçük bir kasabada, yalnızlıktan nasibi almış iki polisin peşine düştüğü cinayet soruşturmasını ve akabinde gelişen olayları konu alıyor.
10 bölüm olarak tasarlanan ve sade duruşuyla fark yaratan dizi, tadına doyulmaz eğlencesi sayesinde izleyicisi ile sıkı bir bağ kurarken, öte yandan ise sektöre dair yaptığı ince göndermelerle de mizahını nitelikli hale getirmeyi başarıyor.
Uzunca bir süredir yolu gözlenen, Kıvanç Tatlıtuğ’un dönüşünü müjdeleyen ve nasıl bir şablonla karşımıza geleceği merak konusu olan Çarpışma, nihayet ekranlardaki yerini aldı; hem de hiç fena olmayan bir ilk bölümle!
Türkiye’nin ilk vampir dizisi olarak lanse edilen Yaşamayanlar, birtakım eksileri bünyesinde barındırsa da makul süresi, özgün yapısı, sürprize gebe senaryosuyla dikkat çeken; çılgın ve ilerleyen bölümler için gelecek vadeden bir deneme.
Yıllar sonra, lise yıllarındaki en büyük aşkınızla karşılaşsanız tepkiniz ne olurdu? Ona nasıl davranırdınız? İşte Blue Jay, klişe gibi görünen bu konudan filizlenen ancak izleyicisine dramatik çatısı sağlam kurulmuş, romantik soslu bir seyirlik armağan etmeyi başaran bir film.
Pek de yetenekli olmayan bir yazarın, çevresinde gelişen olayları baz olarak kaleme aldığı romanını ve bu süreçte meydana gelen ilginç olayları konu olan El Autor, eksikleri olan, ancak buna rağmen stilize duruşuyla izleyicisini büyüsüne ortak eden bir film.
NTVSpor’un kapanması ile başlayan ve akabinde dağılan ekibin birer ikişer beIN Sports’a transfer olmasıyla devam eden süreç, spor yayıncılığında bambaşka bir dönemin başlangıcının habercisi.
Çağan Irmak’ın yönetmenliğinde bir dönem dizisi olarak ekranlara gelen ve 80’lerin kaotik yapısını izleyicisine aktaran Çemberimde Gül Oya, yalnızca yayınlandığı zaman dilimin değil, tarihin de en özel yapımlarından biri.
90’lı yılların kültleşmiş komedilerinden olan ve hali hazırda dahi ismiyle bile güldürmeyi başaran Ruhsar, gerek özgün hikâyesiyle gerekse sürprize gebe karakteriyle anbean kahkaha vadeden ve bunu da tertemiz bir mizahla yapan bir dizi olarak hafızlardaki güncelliğini korumaktadır.
Bu yıl dünyanın en popüler dijital platformundan onlarca dizi seyrettik ve topyekûn büyülendik. Pekâlâ, bu süre zarfı içerisinde Netflix kullanıcılarına ne gibi filmler sundu? Bunlar içerisindeki en iyiler hangisiydi?
Şimdi, o geminin bir gün geleceğine hepimizi inandıran ve umut kavramını her daim diri tutan Leyla ile Mecnun’u nasıl özlemeyelim?
Ramiz Karaeski’nin düşmana korku salan kudreti, Ezel’in şeytana pabucu ters giydiren zekâsı, Cengiz’in hinliği, Kerpeten Ali’nin sert ama bir o kadar naif duruşu, Eyşan’ın güce sıkı sıkıya sarılışı ve Kenan Birkan’ın kötülüğü kanlı canlı karışımıza getirişi; hepsi dün gibi aklımızda. Peki, bunlar Ezel’i tek başına “En İyi Yerli Dizi” yapmak için yeter mi? Gelin hep birlikte inceleyelim.
Televizyon ekranlarının şimdiye dek gördüğü en spesifik bölümlerden biri olan ve tamamı Akbaba’nın evinde geçen bir hesaplaşmayı huzurlarımıza getiren 78.bölüm, yalnızca Behzat Ç. külliyatının değil, aynı zamanda Türk televizyonculuğunun da en özel anlarını içermektedir.
Yılan Hikâyesi’nin en nefis karakterlerinden biri olan ve psikopat kelimesinin altını tam manasıyla doldurmasıyla dikkat çeken Kürşat, aradan geçen yıllara rağmen hala kötü dendiğinde zihnimizde canlanan ilk isim olarak öne çıkıyor.
İzleyicisini sulu zırtlak bir mizahın içinde boğmayan, aksine zaman zaman yükselen adrenalin dozajıyla farklı lezzetler sunmayı başaran film, özellikle ayakları yere sağlam basan giriş bölümünden aldığı güçle, keyifli bir seyirliğe dönüşüyor ve sıkıcı anların kurtarıcısı olarak fark yaratıyor.
İlk yayın tarihinin üzerinden 19 yıl geçen ve zamane yapımları içerisindeki en çılgını olan Çarli, enteresan karakterleri, sıra dışı hadiseleri ve dönemin jargonuna uygun üslubu ile milenyum öncesinin özel komedilerinden biri olarak hatırlanmaktadır.
Geçtiğimiz yılın en fazla ses getiren dizilerinden olan ve 80’lerin retro atmosferini günümüze taşımasıyla adından söz ettiren Stranger Things, amiyane tabirle bomba olarak nitelendirebileceğimiz bir sezonla geri döndü. Heyecan dozajını anbean diri tutan, fantastik yapısından zerre ödün vermeyen, üstüne üstlük izleyicisini 80’lere iyiden iyiye hapseden dizi, ikinci sezonuyla birlikte kültler arasındaki yerini çoktan almış durumda.
Uzun zamandır yolu gözlenen, geçtiğimiz sezonun en çok ses getiren dizilerinden olan Fi, ikinci sezonu Çi ile nihayet arz-ı endam etti. Dijital platform Puhu TV’nin orijinal yapımı olma özelliği taşıyan ve Azra Kohen’in çok satan üçlemesinden uyarlanan dizi, bir kez daha gizemli yapısı, entrikadan vazgeçmeyen duruşu ve en önemlisi özgün karakterleri ile büyülemek adına yola çıkmış durumda. Dilerseniz hem Çi’ni ilk bölümüne göz atalım hem de yeni sezon için kısa bir niyet okuması yapalım.
Uzun zamandır yolu gözlenen, nasıl bir yapıda ekranlara geleceği merak konusu olan Shameless uyarlaması Bizim Hikâye, nihayet ekranlardaki yerini aldı. Tabii ilk bölümlerinin ardından sosyal medyanın diline düşmekten de kurtulamadı. Pekâlâ, Bizim Hikâye gerçekten alay konusu olacak bir iş mi, yoksa hakkıyla yapılmış bir uyarlama mı?
Masum ile internet dünyasına hızlı bir giriş yapan, daha sonrasında gelen Sahipli ve Çalınmış Hayatlar ile nispeten duraklama dönemine geçen BluTv, adını yeniden popüler kılacak bir yapımla tekrardan sahalara döndü. Hem de bu öyle bir dönüş ki! Malum, BluTv Netflix’in muadili olarak yerli piyasaya girdiğinde ona dair beklentiler epey fazlaydı. Nitekim Masum ile hatırı sayılır […]
Malum, ülkemiz tam anlamıyla bir dizi cenneti. Ancak ne var ki bu bolluk içerisinde, komedi dizileri bir elin parmak sayısını geçmiyor. Tatlı Hayat, Leyla ile Mecnun, Kardeş Payı gibi yapımları bu türün öne çıkan örnekleri olarak göstermek mümkün. Tabii içlerinde biri var ki muadilleri arasında dahi inci gibi parıldamayı başarıyor. Kim mi o? Tabii ki 6 sezon boyunca süren ve gönüllerimizi fetheden Avrupa Yakası’ndan bahsediyoruz.
Liseden beri arkadaş olan dört kadının, geçmiş hesapları günümüze taşımasını izleyicisine aktaran Ufak Tefek Cinayetler, vites yükselttiği her bölüm sonrası gelecek adına da fazlasıyla umut vadediyor
Tek mekân filmlerine bayılanlardan mısınız? O zaman Netflix İspanya orijinali 7 Anos tam size göre bir film!